GİRİŞ VE ANATOMİNİN TANIMI Anatomi, vücut bölümlerinin yapısını ve gelişimini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, vücut bölümlerinin yapılaşması ve biçimleri ile ilgilendiği için, Morfoloji'nin bir alt grubu veya bölümü olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, organların fonksiyonlarını ele alıp inceleyen ve bu konuda araştırmalar yapan bilim dalı ise fizyolojidir. Tanınmış Alman yazarı Goethe, Anatomi ve Morfoloji'yi bir anlamda ele alır. Tanımını da, yaşayan vücudun yapı ve biçimini inceleyen ve öğreten bir bilim dalı olarak yapar. Anatomi sadece insanları inceleyen, insan yapısı ile ilgilenen bir bilim dalı değildir. Diğer canlıları da belli yöntem ve programlar içinde ele alır. Belirli sınırlar içinde inceler ve böylece normal morfolojik esasları bulmaya çalışır. Bir öğreti olarak düşünüldüğünde, öncelikle insan vücuduna yönelir ve vücudun yapı ve morfolojisi ile ilgili bilgi ve prensipleri belirleyip ortaya koyar. Sonuçta, tıp dalında görev yapacak hekim ve hekim yardımcılarına, insan vücudu ile ilgili bilgileri vermeyi hedefler. Bir tıp elamanının varlığı, yaşayan insanlarla birlikte düşünülür. Bu nedenle günümüzde Anatomi, canlı organizmanın yapısı ve yapılaşmasının üzerine kurulmuş bir bilim dalıdır. Sistematik Anatomi İnsan vücudunda organların bir araya gelerek oluşturduğu sistemleri inceler.Klasik tıp eğitiminin başlangıcında genellikle ağırlıklı olarak "Sistematik Anatomi" ele alınır. Öğretime, bu bilgileri destekleyici nitelikte, klinik bilgilere temel olmak üzere, "Topoğrafik Anatomi" ile devam edilir. Sistematik anatomi de, organizma sistemlere ayrılarak ayrı ayrı ele alınır. Bu sistemler şunlardır: ■ İskelet sistemi, ■ Kas sistemi, ■ Sindirim sistemi, ■ Solunum sistemi, ■ Kalp ve dolaşım sistemi, ■ Üro-genital sistem, ■ Endokrin sistem, ■ Sinir sistemi ve duyu organları. Yukarıda belirtilen bu sistemleşme, her ekole göre küçük değişiklikler gösterebilir. Ancak,temelde büyük bir ayrılık görülmez. Fakat, organları sistemler haline getirirken, bazı önemli prensiplere uymak gerekir. Sistemler oluşturulurken, organların ya aynı fonksiyonları göstermelerine dikkat edilir, ya da embryonal kaynakları gözönüne alınır. Hareket sistemi İskelet Sistemi : Bu sistem içerisinde kemikler, eklemler ve kirişler (bandlar)dikkate alınır. Bu elemanların bütünü, aynı fonksiyonları ortaya koymak üzere, önemli bir destek oluşturma görevini yüklenmişlerdir. Kas Sistemi : Bu bölüme sadece kaslar dahil edilir. Bu bütün içinde, kasların örtüleri, kirişleri ve içi sıvı dolu olan "bursa" adı verilen boşluklar da incelenir. Bazı ekollerde çoğu kez kas ve kemikler "Hareket Sistemi" adı altında birlikte ele alınırlar. Buna göre, hareket sisteminin aktif elemanlarını kaslar, pasif elemanlarını ise kemikler ve eklemler oluşturur. Bu sistem vücut yapısı içinde, temel olarak ana rol üstlenmiştir. Sindirim Sistemi : Canlı organizmada, hayatiyetin sürdürülebilmesi için gerekli gıdaların alınması,sindirime uygun hale getirilmesi ve bu gıdaların hazmedilmesi, sindirim sistemini oluşturan organlar tarafndan sağlanır. Özet olarak ağız boşluğu, yutak, yemek borusu, mide ve barsaklar, barsak salgı bezleri, karaciğer ve pankreas bu sistemi meydana getiren önemli organlar olarak belirtilir. Solunum Sistemi : Bu sistemin asıl görevi, canlı organizma için gerekli olan oksijenin alınması ve dışarıya çıkan CO2'nin atılmasıdır. Bu sistemde merkez organ olarak akciğerler kabul edilir. Burun boşluğu (bazen ağız boşluğu), yutak, hava borusu (trachea) ve hava borusunun dalları bu sistemi oluşturur. Hemen burada önemli bir konunun belirtilmesi gerekir. Hava yolu içerisinde sesin oluşması ile görevli ses telleri ve bunların yer aldığı bölüm (larynx) de bulunur. Bu bölüm kapatılarak hava yolları engellenebilir. Kalp ve Dolaşım Sistemi : Canlı organizmada en küçük birimlere kadar kanın gönderilmesi, oksijen alışverişinin yapılması ve metabolizma artıklarınında vücut dışına çıkartılması gerekir. Bu iş için görevli sisteme "Dolaşım Sistemi" denir. Dolaşım sisteminin merkez organı kalptir. Bu organın çalışması ile kan, büyük ve küçük dolaşıma sevkedilir. Dolaşım sistemi içerisinde iki sıvının sirkülasyonu söz konusudur. Kan ve linfa sıvıları,bu sistem içinde kendilerine ait yollar içerisinde dolaşırlar. Linfa damarları, kan damarlarının yanında komşu bir yapı oluştururlar. Kandan emildikten sonra dokulara aktarılan ve fonksiyonunu tamamlayan linfa sıvısı çok ince yapıdaki linfa yolları ile belli merkezlere taşınır ve tekrar kana verilir. Fakat bu yol boyunca linfa damarları, linfa düğümleri adı verilen ara istasyonlardan geçerler ve bu şekilde bir süzülme sağlanmış olur. Üro-genital Sistem : Bu sistemi oluşturan organlar, ayrı kaynaklardan gelişirler. Fakat fonksiyonel ve ortak bölümleri vardır. Sistem içinde idrar yolları ve genital organlar yer alır. Metabolizma ile ortaya çıkan ve canlı organizma için zararlı olan artıklar, idrar yolları ile dışarıya atılırlar. Böbrekler, idrar yolları (ureter ve urethra) ve idrar kesesi buraya dahil olan organlardır. Genital organlar ise üreme görevini yaparlar. Ovarium, yumurtayı ileten yollar, uterus, vagina ve dış genital organlar, kadın genital organını oluşturur. Testisler, vesicula seminalis, iletim yolları, birkaç salgı bezi ve dış genital organlar ise erkek genital sistemini meydana getirirler. Endokrin Sistem : Vücuttaki iç salgı bezleri bu sistemde yer alır. Bu bezlerde üretilen salgı dışarıya verilmez, doğrudan kan veya linfa yollarına iletilir. Bazı endokrin bezler, komşu organların çok yakınında ve içlerinde yer alırlar. Ancak onların parankiminden izole edilmiş bir durum gösterirler. Sinir Sistemi ve Duyu Organları : Sinir sistemi, çeşitli yollarla gelen uyarıları alıp düzenleyen, azaltan veya çoğaltan, daha sonra bu uyarıları belirli merkezlere ileten elemanların biraraya gelmesi ile oluşur. Merkezde beyin ve omurilik (medulla spinalis) vardır. Perifer olarak da Perifer Sinir sistemi'nden meydana gelen bölümlerden oluşur.Bu sistem, vücudun bütün organları arasında koordinasyon görevi yüklenmiştir ve bu nedenle çok önemli bir yapı gösterir. Duyu organları içerisine ise deri, tırnaklar, kıl (ve saçlar), göz, kulak, koku ve tat alma organları girmektedir. Burada duyu organı olarak verilen deri, aynı zamanda ısı düzenlemesi ve koruma görevini de yapar. VÜCUDUN BÖLÜMLERİ, ANATOMİK DÜZLEMLER, EKSENLER VE YÖNLER Bütün meslek dallarında olduğu gibi, anatomi bilim dalında ve hekimlikte de özel tarif ve terimler vardır. Bu tarif ve terimler, çabuk ve doğru açıklama ve aynı zamanda doğru anlaşılmayı sağlar. Bu nedenle anatomi derslerinde, bu tıp disiplinine ait özel tarif ve terimlerin Sözlük ve Kavram Dizini Abductio (onis) : Vücut orta çizgisinden / düzleminden uzaklaşma Adductio (onis) : Vücut orta çizgisine / düzlemine yaklaşma Anterior : Ön, ön tarafta bulunan Apex : Tepe / uç Basalis : Tabana ait Bursa : Torba / kese Cauda : Kuyruk Circumduction : Çepeçevre / dairesel hareket Cranialis : Kafa (baş) ile ilgili Dexter : Sağ (yan) Distal (distalis) : Merkezden veya gövdeden uzakta. Dorsal (dorsalis) : Sırta ait / sırt taraf Dorsum : Sırt Extensio (onis) : Açma / germe Externus : Dış / dışta bulunan Flexio (onis) : Bükülme. Fleksion Frontalis : Alına ait / alınla ilgili Internus : İç / içte olan Lateral (lateralis) : Dış / dış taraf Medial : İçyan Median ( madianus) : Ortada olan / ortada Oppositio ( onis) : Muhalefet / karşıt (Burada el başparmağının diğer parmaklara yaklaşması) Palma : Avuç, elayası Perifer (periphericus) : Dış taraf, merkezden uzakta (dışta) Planta : Ayak tabanı (çukuru) Posterior : Arkada bulunan Profundus : Derin Pronatio (onis) : Döndürme, içe dönme (al ve ayak sırtının içe döndürülme hareketi) Proximalis (proksimal): Gövdeye yakın Reposition : Eski (ilk) duruma dönüş Sagitta (ae) : Ok Sinister (tra) : Sol, sol yan (daki) Superficialis : Yüzyesel, sathi olan Superior : Üst, üstte olan Supination : Elayasının, ön tarafa getirilmesi. Transversalis : Enine olan, transvers olan Truncus : Kök, sap, gövde Ventralis : Karına doğru, ön tarafta Vesicula : Küçük kesecik, torbacık
alisapanca60@hotmail.com GSM: 0543 859 42 31- 0539 516 91 76 İSTANBUL/AVRUPA YAKASI
24 Ocak 2014 Cuma
ANATOMİ BİLGİLERİMİZ
ANATOMİ SİSTEMLERİMİZ
GİRİŞ VE ANATOMİNİN TANIMI Anatomi, vücut bölümlerinin yapısını ve gelişimini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, vücut bölümlerinin yapılaşması ve biçimleri ile ilgilendiği için, Morfoloji'nin bir alt grubu veya bölümü olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, organların fonksiyonlarını ele alıp inceleyen ve bu konuda araştırmalar yapan bilim dalı ise fizyolojidir. Tanınmış Alman yazarı Goethe, Anatomi ve Morfoloji'yi bir anlamda ele alır. Tanımını da, yaşayan vücudun yapı ve biçimini inceleyen ve öğreten bir bilim dalı olarak yapar. Anatomi sadece insanları inceleyen, insan yapısı ile ilgilenen bir bilim dalı değildir. Diğer canlıları da belli yöntem ve programlar içinde ele alır. Belirli sınırlar içinde inceler ve böylece normal morfolojik esasları bulmaya çalışır. Bir öğreti olarak düşünüldüğünde, öncelikle insan vücuduna yönelir ve vücudun yapı ve morfolojisi ile ilgili bilgi ve prensipleri belirleyip ortaya koyar. Sonuçta, tıp dalında görev yapacak hekim ve hekim yardımcılarına, insan vücudu ile ilgili bilgileri vermeyi hedefler. Bir tıp elamanının varlığı, yaşayan insanlarla birlikte düşünülür. Bu nedenle günümüzde Anatomi, canlı organizmanın yapısı ve yapılaşmasının üzerine kurulmuş bir bilim dalıdır. Sistematik Anatomi İnsan vücudunda organların bir araya gelerek oluşturduğu sistemleri inceler.Klasik tıp eğitiminin başlangıcında genellikle ağırlıklı olarak "Sistematik Anatomi" ele alınır. Öğretime, bu bilgileri destekleyici nitelikte, klinik bilgilere temel olmak üzere, "Topoğrafik Anatomi" ile devam edilir. Sistematik anatomi de, organizma sistemlere ayrılarak ayrı ayrı ele alınır. Bu sistemler şunlardır: ■ İskelet sistemi, ■ Kas sistemi, ■ Sindirim sistemi, ■ Solunum sistemi, ■ Kalp ve dolaşım sistemi, ■ Üro-genital sistem, ■ Endokrin sistem, ■ Sinir sistemi ve duyu organları. Yukarıda belirtilen bu sistemleşme, her ekole göre küçük değişiklikler gösterebilir. Ancak,temelde büyük bir ayrılık görülmez. Fakat, organları sistemler haline getirirken, bazı önemli prensiplere uymak gerekir. Sistemler oluşturulurken, organların ya aynı fonksiyonları göstermelerine dikkat edilir, ya da embryonal kaynakları gözönüne alınır. Hareket sistemi İskelet Sistemi : Bu sistem içerisinde kemikler, eklemler ve kirişler (bandlar)dikkate alınır. Bu elemanların bütünü, aynı fonksiyonları ortaya koymak üzere, önemli bir destek oluşturma görevini yüklenmişlerdir. Kas Sistemi : Bu bölüme sadece kaslar dahil edilir. Bu bütün içinde, kasların örtüleri, kirişleri ve içi sıvı dolu olan "bursa" adı verilen boşluklar da incelenir. Bazı ekollerde çoğu kez kas ve kemikler "Hareket Sistemi" adı altında birlikte ele alınırlar. Buna göre, hareket sisteminin aktif elemanlarını kaslar, pasif elemanlarını ise kemikler ve eklemler oluşturur. Bu sistem vücut yapısı içinde, temel olarak ana rol üstlenmiştir. Sindirim Sistemi : Canlı organizmada, hayatiyetin sürdürülebilmesi için gerekli gıdaların alınması,sindirime uygun hale getirilmesi ve bu gıdaların hazmedilmesi, sindirim sistemini oluşturan organlar tarafndan sağlanır. Özet olarak ağız boşluğu, yutak, yemek borusu, mide ve barsaklar, barsak salgı bezleri, karaciğer ve pankreas bu sistemi meydana getiren önemli organlar olarak belirtilir. Solunum Sistemi : Bu sistemin asıl görevi, canlı organizma için gerekli olan oksijenin alınması ve dışarıya çıkan CO2'nin atılmasıdır. Bu sistemde merkez organ olarak akciğerler kabul edilir. Burun boşluğu (bazen ağız boşluğu), yutak, hava borusu (trachea) ve hava borusunun dalları bu sistemi oluşturur. Hemen burada önemli bir konunun belirtilmesi gerekir. Hava yolu içerisinde sesin oluşması ile görevli ses telleri ve bunların yer aldığı bölüm (larynx) de bulunur. Bu bölüm kapatılarak hava yolları engellenebilir. Kalp ve Dolaşım Sistemi : Canlı organizmada en küçük birimlere kadar kanın gönderilmesi, oksijen alışverişinin yapılması ve metabolizma artıklarınında vücut dışına çıkartılması gerekir. Bu iş için görevli sisteme "Dolaşım Sistemi" denir. Dolaşım sisteminin merkez organı kalptir. Bu organın çalışması ile kan, büyük ve küçük dolaşıma sevkedilir. Dolaşım sistemi içerisinde iki sıvının sirkülasyonu söz konusudur. Kan ve linfa sıvıları,bu sistem içinde kendilerine ait yollar içerisinde dolaşırlar. Linfa damarları, kan damarlarının yanında komşu bir yapı oluştururlar. Kandan emildikten sonra dokulara aktarılan ve fonksiyonunu tamamlayan linfa sıvısı çok ince yapıdaki linfa yolları ile belli merkezlere taşınır ve tekrar kana verilir. Fakat bu yol boyunca linfa damarları, linfa düğümleri adı verilen ara istasyonlardan geçerler ve bu şekilde bir süzülme sağlanmış olur. Üro-genital Sistem : Bu sistemi oluşturan organlar, ayrı kaynaklardan gelişirler. Fakat fonksiyonel ve ortak bölümleri vardır. Sistem içinde idrar yolları ve genital organlar yer alır. Metabolizma ile ortaya çıkan ve canlı organizma için zararlı olan artıklar, idrar yolları ile dışarıya atılırlar. Böbrekler, idrar yolları (ureter ve urethra) ve idrar kesesi buraya dahil olan organlardır. Genital organlar ise üreme görevini yaparlar. Ovarium, yumurtayı ileten yollar, uterus, vagina ve dış genital organlar, kadın genital organını oluşturur. Testisler, vesicula seminalis, iletim yolları, birkaç salgı bezi ve dış genital organlar ise erkek genital sistemini meydana getirirler. Endokrin Sistem : Vücuttaki iç salgı bezleri bu sistemde yer alır. Bu bezlerde üretilen salgı dışarıya verilmez, doğrudan kan veya linfa yollarına iletilir. Bazı endokrin bezler, komşu organların çok yakınında ve içlerinde yer alırlar. Ancak onların parankiminden izole edilmiş bir durum gösterirler. Sinir Sistemi ve Duyu Organları : Sinir sistemi, çeşitli yollarla gelen uyarıları alıp düzenleyen, azaltan veya çoğaltan, daha sonra bu uyarıları belirli merkezlere ileten elemanların biraraya gelmesi ile oluşur. Merkezde beyin ve omurilik (medulla spinalis) vardır. Perifer olarak da Perifer Sinir sistemi'nden meydana gelen bölümlerden oluşur.Bu sistem, vücudun bütün organları arasında koordinasyon görevi yüklenmiştir ve bu nedenle çok önemli bir yapı gösterir. Duyu organları içerisine ise deri, tırnaklar, kıl (ve saçlar), göz, kulak, koku ve tat alma organları girmektedir. Burada duyu organı olarak verilen deri, aynı zamanda ısı düzenlemesi ve koruma görevini de yapar. VÜCUDUN BÖLÜMLERİ, ANATOMİK DÜZLEMLER, EKSENLER VE YÖNLER Bütün meslek dallarında olduğu gibi, anatomi bilim dalında ve hekimlikte de özel tarif ve terimler vardır. Bu tarif ve terimler, çabuk ve doğru açıklama ve aynı zamanda doğru anlaşılmayı sağlar. Bu nedenle anatomi derslerinde, bu tıp disiplinine ait özel tarif ve terimlerin Sözlük ve Kavram Dizini Abductio (onis) : Vücut orta çizgisinden / düzleminden uzaklaşma Adductio (onis) : Vücut orta çizgisine / düzlemine yaklaşma Anterior : Ön, ön tarafta bulunan Apex : Tepe / uç Basalis : Tabana ait Bursa : Torba / kese Cauda : Kuyruk Circumduction : Çepeçevre / dairesel hareket Cranialis : Kafa (baş) ile ilgili Dexter : Sağ (yan) Distal (distalis) : Merkezden veya gövdeden uzakta. Dorsal (dorsalis) : Sırta ait / sırt taraf Dorsum : Sırt Extensio (onis) : Açma / germe Externus : Dış / dışta bulunan Flexio (onis) : Bükülme. Fleksion Frontalis : Alına ait / alınla ilgili Internus : İç / içte olan Lateral (lateralis) : Dış / dış taraf Medial : İçyan Median ( madianus) : Ortada olan / ortada Oppositio ( onis) : Muhalefet / karşıt (Burada el başparmağının diğer parmaklara yaklaşması) Palma : Avuç, elayası Perifer (periphericus) : Dış taraf, merkezden uzakta (dışta) Planta : Ayak tabanı (çukuru) Posterior : Arkada bulunan Profundus : Derin Pronatio (onis) : Döndürme, içe dönme (al ve ayak sırtının içe döndürülme hareketi) Proximalis (proksimal): Gövdeye yakın Reposition : Eski (ilk) duruma dönüş Sagitta (ae) : Ok Sinister (tra) : Sol, sol yan (daki) Superficialis : Yüzyesel, sathi olan Superior : Üst, üstte olan Supination : Elayasının, ön tarafa getirilmesi. Transversalis : Enine olan, transvers olan Truncus : Kök, sap, gövde Ventralis : Karına doğru, ön tarafta Vesicula : Küçük kesecik, torbacık
GİRİŞ VE ANATOMİNİN TANIMI Anatomi, vücut bölümlerinin yapısını ve gelişimini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalı, vücut bölümlerinin yapılaşması ve biçimleri ile ilgilendiği için, Morfoloji'nin bir alt grubu veya bölümü olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, organların fonksiyonlarını ele alıp inceleyen ve bu konuda araştırmalar yapan bilim dalı ise fizyolojidir. Tanınmış Alman yazarı Goethe, Anatomi ve Morfoloji'yi bir anlamda ele alır. Tanımını da, yaşayan vücudun yapı ve biçimini inceleyen ve öğreten bir bilim dalı olarak yapar. Anatomi sadece insanları inceleyen, insan yapısı ile ilgilenen bir bilim dalı değildir. Diğer canlıları da belli yöntem ve programlar içinde ele alır. Belirli sınırlar içinde inceler ve böylece normal morfolojik esasları bulmaya çalışır. Bir öğreti olarak düşünüldüğünde, öncelikle insan vücuduna yönelir ve vücudun yapı ve morfolojisi ile ilgili bilgi ve prensipleri belirleyip ortaya koyar. Sonuçta, tıp dalında görev yapacak hekim ve hekim yardımcılarına, insan vücudu ile ilgili bilgileri vermeyi hedefler. Bir tıp elamanının varlığı, yaşayan insanlarla birlikte düşünülür. Bu nedenle günümüzde Anatomi, canlı organizmanın yapısı ve yapılaşmasının üzerine kurulmuş bir bilim dalıdır. Sistematik Anatomi İnsan vücudunda organların bir araya gelerek oluşturduğu sistemleri inceler.Klasik tıp eğitiminin başlangıcında genellikle ağırlıklı olarak "Sistematik Anatomi" ele alınır. Öğretime, bu bilgileri destekleyici nitelikte, klinik bilgilere temel olmak üzere, "Topoğrafik Anatomi" ile devam edilir. Sistematik anatomi de, organizma sistemlere ayrılarak ayrı ayrı ele alınır. Bu sistemler şunlardır: ■ İskelet sistemi, ■ Kas sistemi, ■ Sindirim sistemi, ■ Solunum sistemi, ■ Kalp ve dolaşım sistemi, ■ Üro-genital sistem, ■ Endokrin sistem, ■ Sinir sistemi ve duyu organları. Yukarıda belirtilen bu sistemleşme, her ekole göre küçük değişiklikler gösterebilir. Ancak,temelde büyük bir ayrılık görülmez. Fakat, organları sistemler haline getirirken, bazı önemli prensiplere uymak gerekir. Sistemler oluşturulurken, organların ya aynı fonksiyonları göstermelerine dikkat edilir, ya da embryonal kaynakları gözönüne alınır. Hareket sistemi İskelet Sistemi : Bu sistem içerisinde kemikler, eklemler ve kirişler (bandlar)dikkate alınır. Bu elemanların bütünü, aynı fonksiyonları ortaya koymak üzere, önemli bir destek oluşturma görevini yüklenmişlerdir. Kas Sistemi : Bu bölüme sadece kaslar dahil edilir. Bu bütün içinde, kasların örtüleri, kirişleri ve içi sıvı dolu olan "bursa" adı verilen boşluklar da incelenir. Bazı ekollerde çoğu kez kas ve kemikler "Hareket Sistemi" adı altında birlikte ele alınırlar. Buna göre, hareket sisteminin aktif elemanlarını kaslar, pasif elemanlarını ise kemikler ve eklemler oluşturur. Bu sistem vücut yapısı içinde, temel olarak ana rol üstlenmiştir. Sindirim Sistemi : Canlı organizmada, hayatiyetin sürdürülebilmesi için gerekli gıdaların alınması,sindirime uygun hale getirilmesi ve bu gıdaların hazmedilmesi, sindirim sistemini oluşturan organlar tarafndan sağlanır. Özet olarak ağız boşluğu, yutak, yemek borusu, mide ve barsaklar, barsak salgı bezleri, karaciğer ve pankreas bu sistemi meydana getiren önemli organlar olarak belirtilir. Solunum Sistemi : Bu sistemin asıl görevi, canlı organizma için gerekli olan oksijenin alınması ve dışarıya çıkan CO2'nin atılmasıdır. Bu sistemde merkez organ olarak akciğerler kabul edilir. Burun boşluğu (bazen ağız boşluğu), yutak, hava borusu (trachea) ve hava borusunun dalları bu sistemi oluşturur. Hemen burada önemli bir konunun belirtilmesi gerekir. Hava yolu içerisinde sesin oluşması ile görevli ses telleri ve bunların yer aldığı bölüm (larynx) de bulunur. Bu bölüm kapatılarak hava yolları engellenebilir. Kalp ve Dolaşım Sistemi : Canlı organizmada en küçük birimlere kadar kanın gönderilmesi, oksijen alışverişinin yapılması ve metabolizma artıklarınında vücut dışına çıkartılması gerekir. Bu iş için görevli sisteme "Dolaşım Sistemi" denir. Dolaşım sisteminin merkez organı kalptir. Bu organın çalışması ile kan, büyük ve küçük dolaşıma sevkedilir. Dolaşım sistemi içerisinde iki sıvının sirkülasyonu söz konusudur. Kan ve linfa sıvıları,bu sistem içinde kendilerine ait yollar içerisinde dolaşırlar. Linfa damarları, kan damarlarının yanında komşu bir yapı oluştururlar. Kandan emildikten sonra dokulara aktarılan ve fonksiyonunu tamamlayan linfa sıvısı çok ince yapıdaki linfa yolları ile belli merkezlere taşınır ve tekrar kana verilir. Fakat bu yol boyunca linfa damarları, linfa düğümleri adı verilen ara istasyonlardan geçerler ve bu şekilde bir süzülme sağlanmış olur. Üro-genital Sistem : Bu sistemi oluşturan organlar, ayrı kaynaklardan gelişirler. Fakat fonksiyonel ve ortak bölümleri vardır. Sistem içinde idrar yolları ve genital organlar yer alır. Metabolizma ile ortaya çıkan ve canlı organizma için zararlı olan artıklar, idrar yolları ile dışarıya atılırlar. Böbrekler, idrar yolları (ureter ve urethra) ve idrar kesesi buraya dahil olan organlardır. Genital organlar ise üreme görevini yaparlar. Ovarium, yumurtayı ileten yollar, uterus, vagina ve dış genital organlar, kadın genital organını oluşturur. Testisler, vesicula seminalis, iletim yolları, birkaç salgı bezi ve dış genital organlar ise erkek genital sistemini meydana getirirler. Endokrin Sistem : Vücuttaki iç salgı bezleri bu sistemde yer alır. Bu bezlerde üretilen salgı dışarıya verilmez, doğrudan kan veya linfa yollarına iletilir. Bazı endokrin bezler, komşu organların çok yakınında ve içlerinde yer alırlar. Ancak onların parankiminden izole edilmiş bir durum gösterirler. Sinir Sistemi ve Duyu Organları : Sinir sistemi, çeşitli yollarla gelen uyarıları alıp düzenleyen, azaltan veya çoğaltan, daha sonra bu uyarıları belirli merkezlere ileten elemanların biraraya gelmesi ile oluşur. Merkezde beyin ve omurilik (medulla spinalis) vardır. Perifer olarak da Perifer Sinir sistemi'nden meydana gelen bölümlerden oluşur.Bu sistem, vücudun bütün organları arasında koordinasyon görevi yüklenmiştir ve bu nedenle çok önemli bir yapı gösterir. Duyu organları içerisine ise deri, tırnaklar, kıl (ve saçlar), göz, kulak, koku ve tat alma organları girmektedir. Burada duyu organı olarak verilen deri, aynı zamanda ısı düzenlemesi ve koruma görevini de yapar. VÜCUDUN BÖLÜMLERİ, ANATOMİK DÜZLEMLER, EKSENLER VE YÖNLER Bütün meslek dallarında olduğu gibi, anatomi bilim dalında ve hekimlikte de özel tarif ve terimler vardır. Bu tarif ve terimler, çabuk ve doğru açıklama ve aynı zamanda doğru anlaşılmayı sağlar. Bu nedenle anatomi derslerinde, bu tıp disiplinine ait özel tarif ve terimlerin Sözlük ve Kavram Dizini Abductio (onis) : Vücut orta çizgisinden / düzleminden uzaklaşma Adductio (onis) : Vücut orta çizgisine / düzlemine yaklaşma Anterior : Ön, ön tarafta bulunan Apex : Tepe / uç Basalis : Tabana ait Bursa : Torba / kese Cauda : Kuyruk Circumduction : Çepeçevre / dairesel hareket Cranialis : Kafa (baş) ile ilgili Dexter : Sağ (yan) Distal (distalis) : Merkezden veya gövdeden uzakta. Dorsal (dorsalis) : Sırta ait / sırt taraf Dorsum : Sırt Extensio (onis) : Açma / germe Externus : Dış / dışta bulunan Flexio (onis) : Bükülme. Fleksion Frontalis : Alına ait / alınla ilgili Internus : İç / içte olan Lateral (lateralis) : Dış / dış taraf Medial : İçyan Median ( madianus) : Ortada olan / ortada Oppositio ( onis) : Muhalefet / karşıt (Burada el başparmağının diğer parmaklara yaklaşması) Palma : Avuç, elayası Perifer (periphericus) : Dış taraf, merkezden uzakta (dışta) Planta : Ayak tabanı (çukuru) Posterior : Arkada bulunan Profundus : Derin Pronatio (onis) : Döndürme, içe dönme (al ve ayak sırtının içe döndürülme hareketi) Proximalis (proksimal): Gövdeye yakın Reposition : Eski (ilk) duruma dönüş Sagitta (ae) : Ok Sinister (tra) : Sol, sol yan (daki) Superficialis : Yüzyesel, sathi olan Superior : Üst, üstte olan Supination : Elayasının, ön tarafa getirilmesi. Transversalis : Enine olan, transvers olan Truncus : Kök, sap, gövde Ventralis : Karına doğru, ön tarafta Vesicula : Küçük kesecik, torbacık
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder